17 Eylül 2010 Cuma

trabzon

evet hoşbuldum diyerek başlıyorum trabzon maceralarıma...
bayramın 1 günü gece çıktık yola annem akın abim hikmet amcam ve bahar yengemle.babamı aldık sonra çalışıyordu da.neyse az gittik uz gittik dere tepe düz gittik trabzona ulaştık yolda uyuyamadık annemle.babaannemi çok mutlu ettik.halalarım,eş dost akraba ziyaretleri mutlu olduk hep beraber.gezdikde annemde çok küçükken gitmiş trabzona.bu ikinci gidişiymiş neyse uzungöl,sümela manastırı görülcek yerleri gördük cennet dio annem yeşilin ve mavinin buluşması mükemmel...
kucaktan kucağa gezdim durdum akın abimin kıskançlık krizleri geçti gitti işte tatilimiz...beni hem seviyor hem kıskanıyor anlamıyorum bu nasıl iş sakınılabildiğim kadar sakınıldım arada darbeler aldıgımda oldu neyseki sorun yok çok şükür..
beni birazcık tolu görünce herkes çoştu ağzıma bişey vermeye gülizar halam yufka verdi annem hemen müdahale etti tabi:)) neyse taze taze babaannemin bahçesinden domates,salatalık,incir,üzüm,armut muhtelif ne varsa gittiğim yerlerdede malum dişimde çıktıki yemek istiyorum organik diye baktım herşeyin tadına ohhhhh
bu başka çeşit diye sevildim malum hem beyaz hem güzel hemde biraz tombul olunca eve dönüşte bahar yengem ve annem bana dua edip durdu nazar değmesin diye.şansımıza babamın amcası oğlunun nişanı ve dayısı kızının kına gecesi vardı bu sayede bütün sülaleyi tanımış olduk annemle..
babaannemden ayrıldım birazcık ağladı ardımızdan seneye inşallah yine gideriz...
dönüş yolunda huzursuzlandım durdum uyuyamadım hiç mızırdandım :((evimize yaklaştığımızda uyuyakaldım arabadan inerken yine uyandım yatağıma yattığımda çırpındım gülücük attım mutlu oldum galiba yatağıma kavuştuma sonra uyuyakaldım...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder